DİĞER
“Her Şeyi Gören Adam’ın tam da sevdiğim gibi hiçbir yerlere sığmayan tuhaf karakterleri var. Jennifer’in 'mutfakta daima bir kâse suda bir çeşit deniz yosunu demleyen bir vegan' olan arkadaşı Claudia ve Walter’ın şeftalilerden ve jaguarlardan korkan kız kardeşi, Luna özellikle. Unutulmaz bir şekilde yazılmış; komik biri ama yaptıklarına iki büklüm gülerken birden ağlama hissi uyandırıyor insanda."
Uğur Yücel’in Neyzen Tevfik’i canlandırdığı “Hiç” adlı oyun dolayısıyla Neyzen Tevfik, Yusuf Atılgan, İlhami Algör, Şehbenderzâde Filibeli Ahmet Hilmi, Ergüder Yoldaş, Siya Siyabend ve A'mâk-ı Hayâl...
K24'te Eylül ayının ilk vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Şevket Süreyya Aydemir’in bir özelliği, çok canlı karakter tahlilleri yapabilmesi ve bu çerçevede söz konusu dönemin bazı şahsiyetlerinin aslında her dönem karşımıza çıkan benzerlerini hatırlatmasıdır."
"Yarım Adam; Yeşil Gece, Sodom ve Gomore, Yaban, Fatih-Harbiye, Üç İstanbul gibi kendisinden önce yazılmış romanların arasında hak ettiği yeri almalı, romanın dönemin temel meselelerini birey-toplum çatışması bağlamında nasıl somutladığı, ayrıntılarla nasıl dallandırıp budaklandırdığı üzerine daha çok düşünülmeli, karşılaştırmalı okumalarla 'fark'ı tespit edilmelidir."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Bir kez yersiz yurtsuz olan daima yersiz yurtsuzdur. Yersiz yurtsuz için birkaç seçenek var, hepsi biraz felsefi kararlılık istiyor. Felsefi açıdan, oranın bir parçası olmaktan ziyade bir gözlemci olarak yurtdışında kalabilirsiniz, ya da dönebilirsiniz ve anavatanınıza –yine felsefi bir bakış açısıyla– bakabilirsiniz. Çünkü uzun bir aradan sonra döndüğünüzde orada asla kayıtsız şartsız olamayacaksınız."
"Saroyan, Kasım 1933’te, 'Uçan Trapezdeki Cesur Genç Adam' başlıklı öyküsünün Story dergisinde yayımlanmasının ardından, 1934'ün Ocak ayı boyunca her gün bir öykü yazıp bu derginin editörlerine göndermeye karar verir. Kitaptaki öyküler işte bunlar; gerçekten de o bir ay boyunca büyük bir azimle 26 öykü yazmıştır."
"Devrim deyince aklımıza eski düzenin yıkılıp yerine yeni düzenin geçtiği sayılı günler geliyor. Ama devrimleri devrim yapan bu birkaç gün değil. Bir düzenin ortadan kalkıp yerini yeni bir düzene bırakması doğal olarak zamana yayılan bir süreç. Eski düzenin tüm kalıntılarının ortadan kalkması, yeni düzenin tüm kurumlarıyla tesis edilmesi uzun olduğu kadar zikzaklı, gelgitli bir süreç aynı zamanda. Aynı bu romanda gördüğümüz gibi…"
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık